7 Aralık 2011 Çarşamba

Baltık Güzeli Tallinn


Helsinki’de kaldıgımız zaman icin cok gezip görülecek bir yer olmadıgı icin hemen günübirlik bir Tallinn sehir turu planladık kendimize. Birgün önce gidip limandan Tallinn icin gemi biletlerimizi aldık. Gunde hatırladıgım kadarı ile karsılıklı 4-5 sefer var ama tabiki sabah ve aksam seferleri daha cok talep gördügü için bu saatlerde biletler daha pahalı. Biz sabah 10 gidis aksam 21 donus icin kisi bası 60 Euro bilet parası ödedik.

Sabah kahvaltısından sonra hemen otelimize de yakın sayılan limana yürüyerek gittik, bilet aldıktan sonra feribota binerken biletinizi tekrardan gişeye onaylatıp bizi 1.5 saatte Tallinn e götürecek feribotumuza bindik. Feribot, ici gayet rahat ve fazla sallanmadan rahat yolculuk ettigimiz küçük bir gemi. Benim gibi denizde sallantıya karsı hassas olanlara göre ideal.....

Rahat bir yolculuktan sonra, biraz ıssız gozuken bir limana indik, limanın arkasında tepe oldugu icin sehri limanda görme sansınız yok ama yürüyerek merdivenlerden cıkıp tepeyi asında eski sehrin kale giris kapısını direkt görebiliyorsunuz. Eski sehir denilen bölge, eski binaların, arnavut kaldırımı tasları olan kale icinde turistik bir bölge.  Surlarla cevrili kalenin arka tarafından cıkıs yaptıgımız zaman yeni binaları , alısveris merkezlerini görmeye baslıyorsunuz.

                                  Sehre giris kapısının onundeki sur


Eski sehrin limana bakan , cok guzel minik kapısından giris yapıp hemen sehre dalıyoruz. Binalar, sokaklar tam benim gibi tarihi binalara bayılan biri icin yapılmıs. Prag Charles koprusununden kaleye giden yol gibi, bir cok eski bina altında hediyelik esya dükkanları ile güzel bir yer.


Eski sehir giris kapısından  biraz ilerlerdikten sonra  sag tarafta 12. yy’da Norvec kralı 2. Olef icin yapılmaya baslanmıs Oleviste Kilisesini görebilirsiniz. Kilise 1500 li yıllarda tekrardan yenilenmis ve 159 mt yüksekligine ulasmıs, 1549-1625 yılları arasında dünyanın en yüksek binası olarak unvanını kazanmış. Fakat yıldırım carpmaları ve tadiatlardan sonra yüksekligi 123.7 mt olarak günümüzde kadar ulasmıs. Biz büyük demir kapısından hemen iceri girip kuleye cıktık ve oradan tüm Talini seyrettik. Yüksek bir yerden sehri gormek gezerken insana cok yardımcı oluyor bu yüzden nerede kule, kale veya yüksek bir bina görsem hemen oraya cıkar oldum J

                         Sol tarafta kulenin altındaki kiliseyi gorebilirsiniz


                                   Kuleden sehir manzaraları
 
                                        


Kuleden cıktıktan sonra, dar sokaklarında kesfe cıkıyoruz, 10 dakikalık bir yuruyusten sonra Belediye binasının oldugu büyük meydana ulasıyorsunuz.  Klasik Avrupa ülkesi olarak meydana cıkan bir suru yol var ve meydan agırlıklı olurak turistik dükkan ve resataurantlarla cevrilmis durumda. Bir yandan ne yesek bir yandan hangi dükkana baksak diyerek meydandan bir sokaga dalıyoruz yine....




Dolasırken , nefis bir tatlı kokusu almaya basladık, biraz etrafa bakınınca kokunun sokakta kucuk arabaların icinde sekerle kavrulmus fıstıklardan geldigini fark ettik.
Bu fıstıklardan,bizde de bazı alısveris  merkezlerinde kucuk standlarda satılıyor Avrupa da da bazı sehirlerde sokakta satılırken görüp almıstım. Hemen kosup bir paket aldık ve anladık ki o fıstıklar bizim icin degil bir anda üstüme konan güvercinler icinmis.


Güvercinler, pusu kurmus satıcının yanında geziniyor birisi seker alır almazda onun üstüne konup paketi  gagalamaya baslıyorlar . Önce kuslar bana saldırıyor diye biraz kıyamet koparmıs da olabilirim o  bölümü pek hatırlamıyorum.



Ama en sonunda bir tanesi ile güzel bir foto yakaladık. Elimdeki fıstıkları hemen mideye indirdikleri icin bir paket daha alıp kuslarla paylastık. 1-2 tane de aradan cakırmadan biz agzımıza attık tabi...


Kuslarla oynadıktan sonra, hooop dükkan gezmeye devam......

Tallinn de de estonya ya özgü bir restaurant aradık, benim begenmem biraz zor oldugu icin epey bir dolastık ve aclıktan isyan ederken tataaammm . restaurantımızı bulduk Soguktan dondugumuz icin hemen bir sebzeli kremalı icine nefis bir corba ile basladık . Helsinki de de deniz mahsulleri corbası denemistim hayatımda ictigim en güzel ve doyurucu corbaydı .
Binanın bodrum katındaki , giris kısmı bar, sol tarafı sık masaların oldugu restaurant


Simdi olsa da yesek....


Onun üstüne Baltık bölgesi ben illa ki denizden bişey yemem gerektigini hatırlatıgı icin. Izgara somon , Murat ise yer secerken onu biraz ac bıraktıgım icin hamburger yemeyi tercih etti.

Izgara somon’u İstanbulda bir cok yerde yedim ama aclıktan mı bilemiyorum hic biri Talinn deki kadar lezzetli gelmedi.


Eski sehrin denize yakın kapısından giris yapıp yeni sehre acılan kapıya kadar epey bir dolastıktan sonra, surların kenarında tepede yükselen Toompe Kalesine dogru yola koyulduk. Biraz yokus cıktıktan sonra tepede  ulasabildik.Toompea tepesinde ilk ahsap kalenin tahminen 9 veya 10. Yy yapıldıgı tahmin ediliyor. Karmasık bir cok  bölümden olusan kale zaman icinde yenilenmis ve yeni binalar eklenmis. Büyük kalenin dogu tarafi 1773 de Rus imparotoricesi Catherinin emri ile tamamlanırken, 1918 de Estonya bagımsızlıgına kavustuktan sonra ic avlu, 1935 de ise Saray bölümü tamamlanmıs. Günümüzde ise Estonya parlementosu olarak kullanılıyor.


Saraya giris kapısına arkanızı verdiginizde ,e karsımızda yüksek tepede kurulmus cok hos bir ortodoks binası, Aleksander Nevsky Katedralini görebilirsiniz.  Katedralde bir dugun var aynı zamanda o yüzden icine girmedik , genelde ortodoks kiliseleri daha mütavazi, basit mimariye sahip oldugu icin cok da merak etmedik acıkcası. 
Alexander Nevsky Katedrali



Kateralin yanındaki hediyelik esya dükkanı


Tepedeki Katedralden, arnavut kaldırımlarıyla cevrili yollardan  sehre dogru inmeye baslıyoruz, Bu sırada yine güzel bir sehir manzarası ile karsılastık.. ve hemen resim cektik


 


Daha sonrada ellerimizde posetler, mutluluk ve epey bir yorgunlukla feribotumuza binip Helsinkiye geri donduk.


Tallinn bence Helsinkiye nazaran daha güzel bir sehir. Özellikle tarihi acıdan daha cezbedici.. bir tercih yapmanız gerekirse  Tallinn'i secin  derim...




Bir sonraki gezi sıcak yer olsun artık .... :)




Hiç yorum yok: